SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK NEDİR?
Kurumlar, toplum ve çalışanları ile birlikte ekonomik başarı adına uğraş verirken, ortaya çıkabilecek sosyal ve çevresel etkilerin bertaraf edilebilmesi ve daha iyi bir yaşam yaratılması için sorumlu davranmalıdır. Sürdürülebilirlik uygulamaları bu sorumluluğun gereği olarak harcanan maddi ve diğer her türlü performanstır.
Yönetişim anahtardır: Gelecek, sabit bir şey değildir. Bugün gerçekleştirdiğimiz tüm aktiviteler geleceği biçimlendirmektedir. Sürdürülebilirlik; daha iyi bir dünyada yaşamak için geleceğimizi güvence altına almak demektir. Bugün gerçekleştirdiğimiz ekonomik, sosyal ve çevresel faaliyetler ile yürüttüğümüz projeler, yarın, geleceğimizin güvencesine dönüşecektir. Sürdürülebilirlik, gelecek nesiller için ekonomik, sosyal ve çevresel adaleti mümkün kılmaktır.
Sürdürülebilir Kalkınma; ekonomik büyümenin tek başına bir amaç olarak benimsenmemesi gerektiğini ifade eder. Ekonomik büyüme insani gelişim için bir araçtır ve çevresel, sosyal ilerlemeyle birlikte hareket etmelidir.
Sürdürülebilirlik uygulamalarını önemsemek geleceği seçmektir ve sürdürülebilir kalkınma, geleceği mümkün kılmak için birincil önceliğe sahiptir.
ZAMANLAMANIN ÖNEMİ
İnsani gelişime odaklanan Birleşmiş Milletler, yıllarca süren araştırma ve çalışmaların sonucunda, sürdürülebilir olmayan ve sosyal-çevresel ilerlemeyi kapsamayan bir büyümenin geleceğimizi yok ettiğini belirtmiştir. Küresel liderler, yoksulluğu ortadan kaldırmak, iklim kriziyle mücadele etmek, daha iyi bir dünya yaratmak ve tüm insanların barış ve refah içinde yaşamasını sağlamak için 2030 yılına kadar takip edilecek 17 amaç ile 169 hedef oluşturmuştur. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SDGs) olarak ifade edilen bu üst-politika Birleşmiş Milletler Küresel Ağı (UNGC) , Dünya Sürdürülebilir İş Konseyi (WBCSD) ve Küresel Raporlama Girişimi (GRI) koordinasyonuyla iş dünyasında stratejik olarak yaygınlaştırılmaktadır.
Ekonomik değer üreten tüm oluşumlardaki üst-yönetimlerin Küresel Amaçlar’ı (SDGs) anlaması, sürdürülebilirlik önceliklerini belirlemesi, sürdürülebilir iş modellerini/uygulamalarını tanımlaması, Küresel Amaçlar ile sürdürülebilirlik modellerini ilişkilendirmesi ve performansları için periyodik olarak Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporu yayımlaması
önerilmektedir.
Birleşmiş Milletler, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SDGs) için 2020-2030 dönemini Eylem Onyılı olarak tanımlamaktadır. Kurumların sürdürülebilirlik kapsamında daha etkili ve gerçekçi uygulamalar geliştirmesi beklenmektedir.
Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat sürecinde “Finansal Olmayan Raporlama Direktifi” (NFRD) regülasyonla birlikte yerini “Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlaması Direktifi”ne (CSRD) bırakıyor. AB kapsamındaki şirketler ve tedarikçileri için sürdürülebilirlik raporlaması, yönetim becerilerinin temel nosyonu haline gelecek. Yeni direktifle birlikte, Avrupa’daki tüm şirketlerin en geç 2023 finansal yılı için sürdürülebilirlik raporu beyan etmesi mecburi kılınıyor. GRI (Global Reporting Initiative) Sürdürülebilirlik Raporlaması Standartları’nda AB’nin yeni direktifleriyle (CSRD) tam uyumluluk ve kapsayıcılık sağlamak için çalışmalarını hızlandırıyor.
KURUMSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KAZANIMLARI
Daha iyi ve gelişmiş bir itibar,
Marka değerinin -sürdürülebilirlik vizyonuyla birlikte- artması,
Çevresel ve sosyal inovasyon ile operasyonel maliyetlerin düşürülmesi,
Ulusal/uluslararası regülasyonlara ve ticaret sistemlerine uyumluluk,
Ulusal/uluslararası destek fonlarından yararlanma imkânı,
Finansal performansta artış,
Yeni nesil hizmetler ve ürünlerle yeni pazarlar kazanılması,
Yeni uluslararası tedarikçiler ve müşterilerin katılımı,
Vizyoner, nitelikli, özverili ve aidiyet duyan personel,
İç ve dış paydaşların kuruma olan güveninin artması,
Kurumun resmi mecralar nezdindeki konumunun değer kazanması,
Kuruma yapılan yatırımların sürekliliğinin sağlanması ve artması.